Bilirsiniz bir kentte aynı işi yapan esnaflar dükkanlarını yanyana açarlar. Kasaplar aynı sokaktadır, manavlar aynı hal içinde, kuyumcular aynı çarşıda, doktorlar aynı caddede. Ee, sevgili Abidindemir ve Bülter'in Siena'sıyla benim Siena'mda aynı sayfada niye olmasın diye düşündüm. Sevgili Abidindemir ve Bülter'in müsaadesiyle ben de Siena'mı buraya taşıyorum.
Aslında her iki arkadaşım Sıena hakkında yazılacakları yazdılar. Ben bir iki ufak katkı ve benim objektifimden fotoğraflarla çıkacağım karşınıza.
İtalya gezimizin üçüncü günü kahvaltıdan sonraki hedefimiz bir ortaçağ derebeylik kenti olan Siena. Yaklaşık yüz kilometrelik bir yolculuktan sonra bir tepeye kurulmuş, surlarla çevrili Siena’ya varıyoruz. Otobüsümüzü otoparkta bırakıp akasya ağaçları ile kaplı yoldan kente tırmanıyoruz.
Kente otoparktan bakış
Sarışın mavi gözlü İsa İkonu
Önce yalınlığı ve yoksulluğu kendine şiar edinen Saint Françesko tarikatının kilisesini ziyaret edip buradaki sarışın mavi gözlü İsa ikonunu ve Azize Katerina'nin kesik işaret parmağı ile kafatasının bir kısmını görüyoruz.
Tepecik Gezi Topluluğu Palio Meydanında
Palio Meydanına farklı bakışlar
Herhangi bir saldırıda kolayca kapatılıp düşmanın şehre girmesini önleyecek şekilde planlanmış dar siena sokaklarından şehrin merkezinde bulunan ve bütün sokakların dairesel şekilde çevirip kuşattığı çok büyük bir meydana Palio Meydanına çıkıyoruz. Bu meydanı çevreleyen yapılar hakkında diğer siena yazılarında detaylı bilgiler var. Eklemek istediğim bu meydanı çevreleyen parkur senenin belli gününde toprakla doldurulup, ıslatılıp, kazanmak için her yolun mübah olduğu, tüm kural dışılıkları ve faulleri yapabileceğiniz ve ödülü yalnızca " onur " olan at yarışları.
Rehberimiz Erkin AKÇAY yine buluşma noktası ve saati vererek yemek, alışveriş ve fotoğraf çekimleri için serbest zaman veriyor. Siena'yı keşfetmek için ara sokaklara dağılıyoruz.Yazı ve Fotoğraflar:Dr.M.Cengiz TÜMER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder