12 Aralık 2009 Cumartesi

GİRONA - İSPANYA / SPAIN

GIRONA: ASLANIN POPOSUNU ÖPTÜK!


Siena ve Edinburg'la birlikte beni etkileyen bir başka ortaçağ kenti: GİRONA

Özgürlük Meydanı
Salvador Dali Müzesi ziyaretimizin ardından Girona'ya doğru yola çıkıyoruz Girona’ya hareket ederken yağmur yeniden başlıyor. Otuz dakikalık bir yolculuktan sonra Girona’ya varıyoruz. Aracımızı Onyar Nehrinin kıyısındaki otoparkta bırakıp yağmur altında Özgürlük meydanına yürüyoruz. Tek umudumuz Revaklarla çevrilmiş Özgürlük meydanının etrafındaki şık Tapas Barlarda İspanyaya özgü Tapas mutfağı ve bir çeşit Deniz ürünlü ve safranlı pilav olan PAYELA ile karnımızı doyururken yağmurun dinmesi. Ama olmuyor, yağmur durmuyor.

Revakların altında rehberimizi dinliyoruz.

Rehberimiz Erkin AKÇAY yemek sonrası revakların altında Girona, İspanyadan kovulan Yahudiler, din değiştirip ölümden ve sürgünden kurtulanların yarattığı Getto hakkında bilgi veriyor. Girona, İspanya'nın 17 bölgesinden biri olan Catalonya'nın şehirlerinden birisi. Zengin ve dramatik bir tarihe sahip. İlk yerleşenler İberler. Daha sonra Romalılar şehri tahkim ediyor. En son Kutsal Roma İmparatorluğu kenti kontrolü altına alıyor. 1492 de Katolik Papaların baskısı ile Yahudiler ülkeyi terketmeye zorlanıyor, terketmeyenler katlediliyor, kalanlar ise - sözde din değiştirip- buradaki gibi Gettolar oluşturup içine kapalı bir yaşamı seçiyorlar.


Onyar nehri

Mutluluk kilisesi

Yağmur devam ediyor. “Gezgin yağmurdan korkmaz” diyerek Onyar nehrinin üzerindeki tarihi köprüyü geçip ortaçağ kentinin sokaklarına dalıyoruz. Saint Felicita katedralini görüyoruz önce. Yağmur nedeniyle bu güzel yapının göz alıcı merdivenlerinde bir gurup fotoğrafı çekilemiyoruz Sokaktan çok bir yarığı andıran geçitten Getto’nun dar sokaklarında dolaşıyoruz. Kasvetli dar sokaklar yağmur nedeniyle daha da kasvetli bir hal aldı.


Getto'nun dar sokakları

Biz de yeterince ıslandığımıza kanaat getirip Onyar nehrindeki başka bir köprüden geçip Özgürlük Meydanındaki kafelerde sıcak bir neskafeyle ısınıyoruz.


...Ve aslanın poposunu öptük

Bu ortaçağ kentinden ayrılmadan önce görmemiz gereken bir de kentin maskotu olan aslan heykeli var. Din değiştiren Yahudilerin, gettolarına yabancı girişini kontrol altına almak için yaptıkları bir maskot. Oynar nehrini geçenler Getto’ya girmeden önce Aslanı öpüyorlar. Ve eğer köprüyü geçerde Aslanı öpmezse yabancı olduğunu anlayıp önlemlerini alıyorlar. Bugün ise bir daha bu kente gelebilmek için aslanı öpüyorlar. Bizim gurubumuzdan da sevgili Dr. Bakiye TUNCAY hepimiz adına bu görevi yerine getirdi.
Otobüste ıslanan giysilerimizi değiştiriyoruz ve otelimize hareket ediyoruz.

Yazı ve Fotoğraflar: Dr. M. Cengiz TÜMER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder