9 Ocak 2010 Cumartesi

BOZCAADA - ÇANAKKALE; TÜRKİYE

HOMEROS’UN RÜZGÂRLI ADASI: BOZCAADA

Otobüsümüz ağır ağır Geyikli iskelesine yaklaştı. Sabah erken saatlerde hareket etmiş, sekiz feribotu ile Çanakkale’ye geçmiştik. Sabah mahmurluğunu atlattıktan sonra Gülden Hanımın tatlı sesinden Türk Sanat Müziği dinleyerek ve eşlik ederek Geyikli iskelesine varmıştık. Otobüslerimizi burada bırakıp yaya olarak feribotla Bozcaada’ya geçecektik. Feribotun üst katında rüzgâr almayan bir sıraya oturup Egenin mavi sularındaki ipiltileri seyretmeye koyulduk.
Yaklaşık yarım saatlik rüzgârlı bir yolculuktan sonra Bozcaada’nın kalesi gözüktü. Yavaş yavaşta balıkçı limanı ve taş evleri görüntüye girdi. Feribotumuz suları köpürte köpürte iskeleye yanaştı
Rehberimiz Barış Kaya’nın toplan işareti ile koyu gölgeli bir çınar ağacının altında toplandık.
Kaleye geçmeden Bozcaada hakkında bilgi sahibi olmalıydık.
‘ Mitolojide sık rastlandığı üzere İda eteklerinde yaşayan kâhinler Tenes diye bir çocuğun doğacağını, Tenes’in lanetli olduğunu ve felaketler getireceğini bildirir. Nihayet Tenes dünyaya gelir ve hemen bir sepete konarak Ege Denizine bırakılır, dalgalar sepeti ve Tenesi bu adaya getirir. Tenes bu adada yaşayanlar tarafından bulunup büyütülür ve yetişkin olunca da adada egemenliğini kurar ve adaya Tenedos yani Tenes’in adası adını verir.
Tenedos, Truva Savaşında da önemli rol oynar. Tahta atı Truva önünde bırakan Atinalılar tekneleriyle adanın Ayazma koyunda saklanırlar ve tahta atın içindeki askerlerinin işaretini beklerler. Beklenen işaret gelince saldırıya geçer ve Truva’yı ele geçirirler.
Bozcaada, Çanakkale Savaşlarında da önemli rol oynamıştır. İngiliz ve Fransız donanmaları Bozcaada’nın koylarında toplanmış, ilk saldırılarındaki yenilgiden sonra yine Bozcaada’nın koylarına sığınmış, sahra hastaneleri kurarak yaralılarını burada tedavi etmiştir.
1922 ye kadar çoğunlukta olan Rum sakinlerinin bağcılık ve şarapçılığı ile geçinen ve ünlenen Bozcaada, mübadeleden sonra Rum’ların Yunanistan’a göçmeleri ve onların yerine yerleştirilen Balkan Muhacirlerinin şarabı ve bağcılığı bilmemeleri ve dini telkinler sonucu bağlar kaderine terkedilmiş, şarapçılık ta gerilemiştir. Daha sonraki yıllarda başta Talay Ve Ataol ailelerinin şarapçılık tekrar önem kazanmış ve uzun yıllar Tük Şarapçılığının merkezi olmuştur.
Rumlardan kalan başka bir miras ta Domates reçelidir. Evlerde yapılan Domates Reçelinin yalnızca burada bulabilirsiniz. ‘
Bilgilendirmeden sonra Cenevizliler tarafından yapılan, Fatih Sultan Mehmet tarafından iki defa onarılan ülkemizdeki en iyi korunmuş kaleyi gezmeye başlıyoruz. Kaleyi gezdikten sonra, Talay tesislerinde şarap tadımına gidiyoruz. Buradaki yetkilinin şarap hakkında verdiği bilgileri dinledikten sonra ikram edilen şarabı tadıyoruz. Belirtilen saatte ve restaurantta buluşmak üzere Bozcaada’nın ara sokaklarını keşfetmek üzere adaya dağılıyoruz. Mayıs güneşi altında Bozcaada’nın begonviller ve asma gülleri ile donanmış sokaklarında dolaştık, sıcakkanlı ada insanlarıyla selamlaştık, şarap butiklerini gezdik ve bu güzellikleri fotoğraf makinesiyle ölümsüzleştirdik. Bu arada Mayıs ayında olmamıza rağmen güneş kendini fazlasıyla hissettirince kendimizi iskele meydanında çınar ağaçlarının altındaki çay bahçelerine attık. Buz gibi Bozcada ayranı ile serinledik.
Öğle yemeği için sözleştiğimiz saatte deniz kıyısındaki otantik restaurantta buluştuk Daha ev yapımı baklavamızı yiyemeden feribotun düdüğü duyuldu. Bir telaş tatlımızı yiyip, hesabımızı ödedikten sonra alelacele feribota koştuk. 5 yıl önce geldiğimde de aynı şeyi yaşamıştım. O günde Madamın kahvesini içememiştim bugünde kısmet olmadı. Bir yandan feribota yerleşiyor bir yandan da grubumuzu kontrol ediyorduk. Feribotun düdüğü ve motorlarının homurtusuyla yola koyulduk. Bozcaada gitgide küçülüyordu ufukta.
Bunu saymıyorum Bozcaada. Bekle beni. Telaşsız bir bağbozumunda senin tadını çıkaracağım. Ayazma plajının soğuk sularında yüzeceğim, Ponente Fenerinde bir gün batımında şarabımı içeceğim. Ve dar sokaklarında dolaşıp, dolunayda İlyada şiir okumalarında ruhumu yenileyeceğim.

*Bunlardan kaçın
Bozcaada’ya günübirlik gitmek,
Adaya saat başı feribot olduğunu sanmak,
Adada sadece Ziraat Bankası olduğunu bilmemek,
Pazar akşamları araçlarınızı feribot kuyruğuna sokmayı unutmak

Dr. M. Cengiz TÜMER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder